Ekonomik krizin bir an önce atlatılabilmesi için süratle dolar veya avro üzerinden döviz bulmaya mecbur olduğumuzu daha evvel ifade etmiş ve bunun yollarını göstermeye çalışmıştım. Bugün yine bir döviz kaynağına tarihten başarılı bir örnekle daha işaret ediyorum.

            1975 yılında Demirel koalisyon hükümetini kurduğu zaman Amerikan ambargosunu kucağında bulmuştu. Yani şu meşhur '70 cente muhtaç Türkiye' diye anılan dönem... Türkiye'nin elinde dövizi kalmamıştı. Demirel ABD Başkanı'na 'ambargoyu kaldırın' demişti. ABD ambargoyu kaldırmayınca Demirel'de bütün Amerikan tesislerini kapatmıştı.

            Demirel, Avrupa'da çalışan işçilerimizi Türk bankalarında döviz hesabı açtırmaya davet etti. Gerekli kanuni düzenlemeyi yaparak DÇM yi (dövize çevrilebilir mevduat) yürürlüğe koymuştu. Avrupa'da yaşayan işçilerimiz ve iş adamlarımız bu hesaplara mark (o günkü Alman parası) yatırarak Türkiye'nin o dar boğazı geçmesine büyük yardımda bulunmuşlardı.

            Bugün iktidar mensupları, sorumluları, yetkilileri artık beyanatlar, demeçler vermeyi, konferanslara katılmayı, nutuklar çekmeyi bırakıp aynen 43 yıl evvel Demirel'in uygulamış olduğu o politikadan aynen ilham almalıdır.

            Sadece Almanya'da ki işçilerimiz ve iş adamlarımız 70-80 milyar avroya hakimdirler. Yani olaya sadece Almanya'da ki vatandaşlarımız olarak değil bütün Avrupa, ABD ve Avustralya'da ki vatandaşlarımız olarak bakılmalıdır.

            Hükümet gerekli hukuki düzenlemeyi yaparak 'Türkiye'de ki bankalarda 3 yıllık döviz hesabı açtıranlara faiz ve bunun dışında herhangi bir malın (otomobil vs.) yurda gümrüksüz getirilebilmesi için PERMİ hakkı tanıması halinde ekonomiyi çabuk kurtarabiliriz.